Babacigim!

Bu gun Babamin olumunun bir yil donumu!Halen sesi ve yuzu gozumun onunde!
Kahrolsun bu gurbetcilik!Ah benim guzelim ninem(annem) yanliz kaldin !
Hayat iste gecti gitti ve ben halen kendimi kucuk cocuk gibi hisseder ve sanki 10 yasinda gibi...hayatin bukadar kisa olduguna inanamiyorum.....ve hep bir kucuk cocuk kalmak istiyorum!Annecigim benim ikiye bukuluk halinle yapayanliz kaldin.Sizden sonra bu eve kimse girmeyecek.Ayvan sesi kalmayacak ve her bir yeri bicilmemis ot ve dikene burulecek.Kahrolsun bu gurbetcilik!Bir seyleri ararken baska bir seyi muakkak kaybediyoruz!Zaten sokagimizda iki yasli kadin kaldi...baska yok hepsi olup gitti ...veya benim gibi cogu genc olanlar gurbetcilik pesinde.Kucucuk bir Deliorman kovu.....ama baska koyler gibi dunyanin her bir yerine insan gondermisik.Turkiye,Avustralya,Fransa,Belcika,Irlanda,Amerika,Kanada,Almanya ve vesayre.
Her zaman insanin evi bir kale'dir.Evin sana her zaman guc ve energi verir,her donusumde evime heyecan donusu ile donmus ve evimi sevmisimdir!Zaten tum hayatim gurbetcilik.Yillardir baska devletlerde okumak ve calismak bana hep kovumun ve evimin hasretini vermistir.Orada hepsi basit...ninemi aksam ustu kapi onunde tavuklara buday atmasi ve elinle onlari cocuklari gibi oksamasi,cok hosuma giderdi.Tavuklar buna alismis hic te kacmazdi.Kursaklari tam bir kucuk top halinde olusmus onlara bir sevimlilik veriyordu.Helen kursaklari dolduktan sonta bir de tavuk "sarkisi " baslar...Sevimli gunler!Helen o karanlik yildissiz geceler ,asmanin altina yemek yemeye otururuz ...ve tamamen muhabetti koyulastirmadan yataga gitmezdik.Yani basimizda ki tarlalardan buday boceklerinin(biz talisman deris,kovumuzde) sesi .....yakin golcukten kurbaga sesleri....gece orkestrasinin sihirini bize vermekteydi.Doyumu olmayan guzel gunler!Babamla ot ve yonca bicmeyi cok severdim.O daha cabuk bicerdi!Otlarin o guzelim kokusuna doyum olmaz!Sonra irmaktan akan sudan bir sise doldurup oglen ekmegi yerdik!Yani onune bir keci peyniri,bir bas sogan ...ve domates.Elbette annemin firinda pisirdigi kolac ekmegi!Bizim esek'te dalmis otlarin arasina...o da kendi halinde bu Allahin verdigi guzelligin icinde yer almakta.Babamla cok zaman, saman toplamaya giderdik.Daha onceleri kocababam (annemin babasi) sag iken inek arabalari ile giderdik.Samanin bambaska bir kokusu vardir!
Agustoz ayinin sonunda esek arabasina binip ,daginin icindeki yoldan ilerleyerek ...taaaaaaaaa Yorukler bayirina giderdik.Orasinin kizilciklari cok tatli ve lezetliydi.Butun gun kizilcik topladiktan sonra aksami yavas yavas eve donulur ve sabahleyin kazan atese koyulur ve ...kompotlarin yapilmasi baslardi.Yasagimiz ve avli onumuz hemen hemen 5 dekar idi ve 80-ne yakin meyve agacimiz vardir.Her bir cesit meyve.Annemin elinde kiraz dolu tasini hic unutamam.Ey gidi guzel gunler!
Eylulun sonunda ,bostanlikta kalan kucuk dolleri toplardik ve tursu yapilirdi.Yavas yavas guzun(son baharin) gelisi hissedilirdi ve kiralar daha fazlasinla gorulmeye baslardi.Guz sanki her seye bir agirlik veriridi.Kuslar sicak devletlere.....biz kasabada okuyanlar yola dokulurduk.Hic sevmezdim kovumden ayrilmayi!Bazen yamurlu bir gunde kasabadan kove bir kucuk "kacis" yapardim...ve kovumuzde o aksami verilen Dersu Uzalla filmine belkide besinci defa bakmis olurdum.Helen sinema salonunun sobasinin etrafina yasli ihtiyarlar oturmus ve koyu bir muhhabet yapiyorlardi.

Kis'larda kovumuzde bir harikadir.Kovumuz cukurda oldugu icin koy icine,dusen kar miktari buyuktur.Bazi yerlerde 2 metreyi gecer.Koylu insani buna coktan hazirlikli idi.Unu ,tursusu,mumu ,gazi,kompotu ve konserve edilmis tavuk ve kaz eti her zaman hazirlikta idi.Her kar dusmesinden sonra yollarin acilmasi bir hafta surer....sanki kovun icinde hayat duruvermis gibi olurdu.Tam aksi olarak......koylu tutunun elpeze yapmasini devam eder ve mevsim isinde calisan koylu,traktorculer ve TKZS iscileri ....kis mevsimllerinde ...kuluplerde karta ve tabla oynayarak gecirirdi.Sah ve tenis masalarimiz da vardi!Bol bol cekirdek yenirdi ve etraf tilki ini gibi sigara kokusuna bogulmus idi.Babami hep kar ayitlarken hatirliyorum.....Helen simdi bile kuregin sesi beynimde.Bizde kislar buyuk olur!Dama gitmeyi cok severdim.Bir sevimli esegimiz ...yani basinda bir de inegimiz vardi.Onlari dolasmayi cok severdim.Helen esegin yonca istemesi harikadir.Sana bir yuz yapar ve dislerini gosterir.Demek ki sadece inege degil banada yonca verin der gibiydi!Sayamizda 7-8 koyun ve bir veya iki kecimiz ile bir boluk'te kuzularimiz ve oglaklarimiz vardi.Bam baska bir dunya.Allahin ve dinimizin korudugu kurallar...basitcesine ve ayvan dunyasinla bas basa yasamak'tan baska sanki bu dunyada hepsi sahte!
Bazi aksamlar ise elektrik de kesilir.Ne televizyon ne de televole!Lamba siseleri yakilir ve sobalar odunla doldurulduktan sonla...yorgan altinda yatarak acilan "Andesen masallari" kisa daha bir ciddiyet verirdi.
Iste Vivaldi'nin Dort mevsimler semfonisi gibi hayat dort mevsim icinde kisacasina sonuna erer!

Babacigim unutamiyorum seni!