Türkiye Ve Dünya

[Analizator]

Yeni bir Türk imajı

Davutoğlu Libya’dan yapılan başarılı tahliye operasyonu hakkında ayrıntılı bilgiler veriyor. 22 binden fazla Türk vatandaşıyla birlikte 3340 yabancının da Türkiye tarafından tahliye edildiğini anlatıyor.
- Türk şirketlerinde çalışan 1500 Vietnamlıyı da biz tahliye ettik...
Tahliyede öncelik elbette Türk vatandaşlarında, sonra Türk şirketlerinde çalışan yabancılarda, sonra yardıma muhtaç herkes... Libya’da çalışan bazı Sırp işçiler müracaat etmiş:
- Biz de Osmanlıyız, bizi de kurtarın...
Davutoğlu, Balkan Harbi’nin 100. yıldönümü için, Sırbistan’la birlikte “1912-2012: Savaştan Barışa Balkanlar” adıyla uluslararası bir konferans planlıyor.
21. yüzyılın, 20. yüzyıldan çok farklı olacağını, Türkiye’nin dış ilişkilerini buna göre geliştirdiğini belirtiyor...
Türkiye’nin Ortadoğu’da ve Balkanlar’da diplomatik ve ekonomik olduğu kadar insani yardım bakımından da yükselen imajını anlatıyor:
- Yeni bir Türk imajı doğuyor... Dost, güvenilir, sıcak...


http://www.milliyet.com.tr/degisim-komplo-mu-/taha-akyol/siyaset/yazardetay/03.03.2011/1359188/default.htm

[OTTOMAN]

[OTTOMAN]

[Analizator]

Türk Türk'e karşı oynayacak

17 Yaş Altı Milli Takımımız, 24 Mart’ta yarısı gurbetçilerden kurulu Almanya Milli Takımı ile oynayacak.U 17 Milli Takımımızın rakibi Almanya’da Türk kökenli tam 9 oyuncu var.
Meğer Almanyayı içerden fethetmişiz de haberimiz yokmuş

http://spor.milliyet.com.tr/turk-turk-e-karsi-oynayacak/spor/spordetay/10.03.2011/1362389/default.htm

[Analizator]

CHURCHİLL’E RESİM YAPMAYI MUSTAFA KEMAL ÖĞRETTİ!

Batılı bazı tarihçilerin ‘Osmanlı İmparatorluğu’nun Paylaşım Savaşı’ diye adlandırdıkları Birinci Dünya Savaşı, Temmuz 1914’de başladı, dört yıl sürdü, Kasım 1918’de sona erdi.
‘İtilaf Devletleri’ denilen saldırganlar şöyle kümelendiler: Britanya İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Romanya, Portekiz, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Japonya.
Karşı cephe, ‘İttifak Devletleri’ adı altında şöyle oluştu: Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu ve Bulgaristan.

Görkemli Britanya İmparatorluğu’nun güçlü hükümetinde Bahriye Bakanı olan Winston Churchill, savaş kabinesinde ateşli bir konuşma yapıyor, “Savaşı kazanabilmemiz, Rusya’ya yardım yolunu açmamıza bağlıdır’ diyor, “Bu da ancak Türkiye’nin yıkılmasıyla gerçekleşebilir” diye sözlerini sürdürüyordu. Türkiye’yi yıkıp yolu nasıl açacağını da şöyle açıklıyordu: “ Önce Çanakkale’ye saldıracağız, boğazı ele geçireceğiz, oradan İstanbul’a ulaşacağız!”

Churchill’in planı 18 Mart 1915 tarihinde uygulamaya konulur, İngilizler ve Fransızlar güçlü donanmalarıyla Çanakkale önlerine gelir, deniz piyadeleri Arı Burnu’na çıkar.
Karşılarında, Yarbay Mustafa Kemal komutasındaki 19.Tümeni bulurlar.
Sonradan, Winston Churchill şunları yazar:
“At the head of the 19th. Division there stood in this strange story, a Man of Destiny, Mustapha Kemal Bey”
Türkçesi:
“Bu garip öyküde, 19. Tümenin başında, Geleceği Yazan Adam, Mustafa Kemal Bey bulunuyordu”

Yarbay Mustafa Kemal, ölüme koşarak giden askerleriyle, ‘Çanakkale Geçilmez’ sözünü tarihe kazıtır.

Ağır yenilginin faturası Churchill’e çıkarılır.
Artık o, istenmeyen adamdır, hükümetteki koltuğu altından çekilir.

Churchill çok ağır bir bunalıma girer.
1915’in yazında, İngiltere’nin güneydoğusundaki kenti Surrey’de, ‘Hoe Farm’ adı verilen aile çiftliğine, bir sürgün gibi kendisini hapseder. Dışarıya çıkmaz, kimselerle konuşmaz.
O günleri, yeğeni John Spencer anlatıyor:
“Onurlu duruşundan hiç ödün vermeden, derin bir üzüntü ve sessizlikle evin içinde hiç konuşmadan dolanıp duruyordu.
Yine böyle bir gün, evin içinde dolaşırken benim suluboya kutumu, fırçalarımı, paletimi gördü. Hemen tuvalin önüne oturdu, akşama kadar resim yapıp durdu. Yaptığı resimler hoşuna gitmişti. Mutluluğu yeniden parıldayan gözlerinden okunuyordu.”
O gün ilk kez hayatında resim yapan Churchill, işe ciddi olarak sarılır, yağlı boya resim yapmaya başlar.
Girdiği ağır bunalımdan resim yaparak çıkmayı başarır.
Onu ağır bir bunalıma sokan Mustafa Kemal, işte onu iyileştirecek yolu da buldurmuştur.
Sonraları Churchill’in yağlıboya tablolarını gören Picasso’nun yorumu şu olmuştur: “Eğer bu adam ressamlığı meslek edinmiş olsaydı, çok rahat bir yaşam geçirmesini sağlayacak parayı kolayca kazanırdı”

Mustafa Kemal, Çanakkale’de perişan ettiği Winston Churchill’in, Picasso’dan övgü alacak düzeyde bir ressam olmasına olanak yaratmıştı!

19.Tümenin şehit olan askerlerinin torunları, bugün şanlı Türk ordusunun saflarındadır. 19.Tümen Komutanı Mustafa Kemal’i kendisine örnek almış subaylarımız da onların başlarında, nöbette!

Dört bin yıldan fazladır üzerinde yaşadığımız, vatan dediğimiz bu toprakları biz, başka hiç kimseye yâr etmeyiz!

Yılmaz Dikbaş
18 Mart 2011

[OTTOMAN]

Yorumlar , yorumsuzdur

........

Bir damla tokulen turk qani uchun butun dunyani qana bogmaga hazir olmaliyiq!!!

........

Allah sehitlerimize rahmet eylesin" gardas niyeSehitlerinize diyorsun" SEHITLERIMIZEdesene

........

eeeehhhh turk qardashlarim...size canimda qurban....Allah shehitlerinize rehmet etsin...Turkun Turkden baska dotu yoxdur......ama Azerbaycaninda Turkiyeden baska qardashi yoxdur.....

............

Ne mutlu Türküm diyene.
 
............

Bu bir Kastamonu türküsüdür.Çanakkaleyi bu kadar güzel yaşatan bir türkü yok.Hele Ruhi su söylüyorsa...

...........

bu vatanı kurtaranlarımız canlarını vermişler birde bizim yeni genclıgımız bız ne yapıyoruz.. Turkun turkten baska dostu yoktur.

[OTTOMAN]

Türkiye 10 yıl sonra Almanya gücünde

Avrupa Diplomatlar Birliği'nde Türkiye'yi temsil eden Ferhat Bozçelik: "AB'nin de öngördüğü üzre 10 yıl sonra Türkiye, Almanya'nın ekonomik gücünde olacak." dedi ve ekledi.

http://www.haber7.com/haber/20120101/Turkiye-10-yil-sonra-Almanya-gucunde.php

[OTTOMAN]

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Balkan Savaşının geçtiği yerlerde, barış toplantıları yapacağız. Hem Edirne'yi tanıtacağız, hem de bu Balkan acılarını unutturup, bir Balkan barışının önünü açacağız'' dedi.


4. Büyükelçiler Konferansı için Edirne'de bulunan Davutoğlu, ziyaret ettiği Edirne Belediyesi girişinde Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi ve Belediye Bandosu eşliğinde karşılandı.

Sedefçi, makamında yaptığı konuşmada, ''Edirnemize hoş geldiniz şeref verdiniz. Osmanlı'ya başkentlik yapmış, tarih kültür kenti. Sizi ve büyükelçilerimizi ağırlamaktan büyük onur duyduk. Edirne'ye ayrı bir heyecan kattınız. Bunun devamını diliyorum. 1989'da Edirne'ye göç başlanmıştı. O günlerden bugüne barış şarkıları söyleme durumuna gelmişsek, bu da hükümetlerimizin, tümümüzün, tümünüzün büyük emeği katkısı var'' dedi.

Daha sonra Sedefçi, Bakan Davutoğlu'na Balkan Savaşı'nın sembolize edildiği bir plaket, Edirnekari ve Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ni anısında bir güreş heykelciği armağan etti. Davutoğlu da Sedefçi'ye gümüş bir tabak hediye etti.

Daha sonra Sedefçi, Davutoğlu'nu 2012 yılında yapılacak olan Tarihi Kırkpınar Güreşleri'ne davet etti. Bunun üzerine Davutoğlu, ''Güreşecek miyiz?, seyredecek miyiz?'' diye espri yaptı.

Davutoğlu, ''Kırkpınar'a uluslararası kimliğine yakışır bir şekilde inşallah bir çok bakan arkadaşla gelirim'' dedi.

Ardından Davutoğlu, Atatürk'ün Edirne'ye geldiğinde belediye binasında kaldığı Atatürk Odası'nı ziyaret etti.

Davutoğlu, Atatürk Odası'ndaki anı defterini imzalayarak, şunları yazdı:

''4. Büyükelçiler Konferansı vesilesi ile ziyaret ettiğimiz tarihi başşehrimiz Edirne'de sayın Belediye Başkanımızın misafiri olmaktan büyük onur ve mutluluk duyduk. Tarihi hatıralarla dolu belediye binamızda Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Edirne'yi ziyaretlerinde kaldıkları odada, onun aziz hatırasını bir kez daha hayal ettik. Bu mukaddes şehre emek veren bütün belediye çalışanlarımıza başarılar diliyor, en kısa zamanda tekrar bu güzel şehrimizi ziyaret etmeyi ümit ediyorum. UNESCO kültür mirasına giren güzel Edirnemizin ve Selimiye Camimizin ebediyete kadar bu mirası koruyarak, gelecek nesillere intikal edeceğine inancım tamdır.''


Davutoğlu, ''Balkanlara bütün dost ve kardeş ülkelere halklara mesajımız, yeni yılda Balkanları birlikte daha güzel bir geleceğe taşımak'' diyerek barış mesajı verdi. Dışişleri Bakanı, Balkan Savaşının geçtiği yerlerde, barış toplantıları yapacaklarını ve hem Edirne'yi tanıtacaklarını hem de Balkan acılarını unutturup, bir Balkan barışının önünü açacaklarını söyledi.

http://www.haber7.com/haber/20111230/Davutoglu-Balkan-barisinin-onunu-acacagiz.php

[Suleyman]

Türkçe 'merhaba asker' kriz yarattı

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'un Türkiye ziyareti sırasında karşılama kıtasını Türkçe olarak 'Merhaba asker' diye selamlaması ülkesinde kriz yarattı.

Bulgaristan parlamentosunun bugünkü toplantısında söz alan ırkçı ve aşırı milliyetçi Ataka partisinin lideri Volen Siderov, Borisov'un tören kıtasını Türkçe selamlamasını ve Türkiye ile ortak bakanlar kurulu toplantısı yapmasını eleştirdi.

 Diğer milletvekillerinin de şaşkınlıkla karşıladığı eleştitiler üzerine söz alan Borisov, Bulgaristan–Türkiye ilişkilerini her alanda geliştiğini belirterek, Türkiye ziyaretinin son derece olumlu ve iyi geçtiğini söyledi.
Borisov sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben 2010 yılında Türkiye'ye yaptığım ilk ziyaret sırasında da kıtayı Türkçe 'Merhaba asker' diye selamladım. Gerek Bulgaristan'da gerek başka ülkelerde konuğun tören kıtasını o ülkenin resmi dilinde selamlaması geleneksel bir uygulamadır" sözleriyle yanıtladı.

http://haber.mynet.com/turkce-merhaba-asker-kriz-yaratti-622040-dunya/

[Analizator]

Havlayan köpek ısırmaz. Eceli geldiyse de gider cami avlusuna yapar çişini. Tek dişi kalmış canavardan kim korkar ki?